Berkay Gezgin, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal hafızasında genç yaşta derin bir iz bırakmış, umut ve mücadele dolu bir hayat hikâyesine sahip olan bir isimdir. 2003 yılında İstanbul’da doğan Gezgin, aslen Hatay’ın Samandağ ilçesinden gelen bir ailenin çocuğudur. Ailesi, uzun yıllar önce Hatay’dan İstanbul’a göç etmiş ve Berkay, bu büyük metropolde büyümüştür. Çocukluğu ve gençliği, İstanbul’un karmaşık ama renkli dokusu içinde geçmiş; sokaklarında oynadığı oyunlardan, okul sıralarında geçirdiği günlere kadar, bu şehir onun kimliğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri olmuştur. Ancak Berkay’ı Türkiye genelinde tanınan bir figür haline getiren şey, ne yalnızca İstanbul’daki yaşamı ne de Hatay kökenleri olmuştur; onun hayatı, 2019 yılında henüz 16 yaşındayken yaşadığı bir olayla bambaşka bir boyuta ulaşmıştır.
Berkay Gezgin’in eğitim hayatı, İstanbul’un çeşitli okullarında şekillenmiştir. İlkokul ve ortaokul yıllarını Dr. Refik Saydam Ortaokulu’nda geçiren Gezgin, burada aldığı temel eğitimi lise yıllarında Aydın Doğan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde sürdürmüştür. Lise dönemi, onun için sadece akademik bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığının da geliştiği bir evre olmuştur. 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sırasında, Ekrem İmamoğlu’nun kampanya otobüsünün peşinden koşarak ona ulaşmayı başaran Berkay, “Ekrem abi, her şey çok güzel olacak!” diye seslenmiştir. Bu cümle, o anın coşkusuyla ağzından dökülen spontane bir ifade olsa da, kısa sürede bir slogana dönüşerek Türkiye’nin siyasi tarihinde unutulmaz bir yer edinmiştir. Ekrem İmamoğlu’nun bu söze, “Aynen öyle, aferin sana delikanlı, her şey güzel olacak zaten!” yanıtını vermesiyle, Berkay’ın bu çıkışı milyonlarca insan tarafından sahiplenilmiş ve 23 Haziran 2019’da yenilenen İstanbul seçimlerinin ruhunu yansıtan bir motto haline gelmiştir.
Bu olay, Berkay Gezgin’in hayatında bir dönüm noktasıdır. Henüz reşit bile değilken, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden birinin seçim sürecinde böylesine etkili bir rol oynaması, onun cesaretini ve içtenliğini gözler önüne sermiştir. Berkay, o günleri sonradan anlatırken, İmamoğlu’nun otobüsüne yetişmek için Bakırköy’den İncirli’ye kadar koştuğunu, bu süreçte ne kadar mesafe kat ettiğinin farkında bile olmadığını söylemiştir. Onun bu çabası, sadece fiziksel bir koşu değil, aynı zamanda bir gencin ülkesinin geleceğine dair duyduğu umudun ve inancın bir yansımasıdır. “Her şey çok güzel olacak” sloganı, sadece bir seçim kampanyasının ötesine geçerek, Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve değişim isteyen bir neslin ortak sesi haline gelmiştir.
Lise eğitimini tamamladıktan sonra Berkay, 2021 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne başlamıştır. Üniversite hayatı, onun için hem kişisel hem de entelektüel anlamda yeni bir sayfa açmıştır. Hangi bölümde okuduğu tam olarak kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da, sosyal bilimler veya teknolojiyle ilgili bir alanda eğitim aldığına dair ipuçları bulunmaktadır. Berkay, ileride bilgisayar mühendisliği okumak istediğini dile getirmiş, ancak siyasete ve toplumsal meselelere olan ilgisinin de hayatında her zaman önemli bir yer tuttuğunu belirtmiştir. Kendisini Atatürkçü, laik ve demokratik değerlere bağlı bir genç olarak tanımlayan Gezgin, aynı zamanda koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır. Bu tutkusunu, sosyal medya paylaşımlarında zaman zaman dile getirmiş, maç günlerinde takımı için duyduğu heyecanı takipçileriyle paylaşmıştır.
Berkay Gezgin’in hayatındaki bir diğer önemli olay, 2025 yılında gerçekleşmiştir. 22 Mart 2025’te, İstanbul Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu’na destek amacıyla düzenlenen bir gösteriye katılan Gezgin, bu etkinlik sırasında gözaltına alınmıştır. Gözaltı gerekçesi, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” olarak açıklanmış ve ardından mahkemece tutuklanmıştır. Berkay’ın avukatı Cemil Çiçek, müvekkilinin gözaltına alındığını duyurmuş ve Gezgin’in “Lütfen beni unutturmayın!” sözleri, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmıştır. Bu olay, Berkay’ın sadece 2019’daki sloganıyla değil, aynı zamanda hak ve özgürlükler için mücadele eden bir genç olarak da tarihe geçmesine vesile olmuştur. Tutuklanması, sosyal medyada “#BerkayGezginSerbestBırakılsın” kampanyasıyla geniş bir destek dalgasına dönüşmüş, CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır gibi siyasi isimler de Gezgin’in yanında olduklarını ifade etmiştir. Bu süreç, onun cesaretinin ve kararlılığının bir kez daha sınandığı bir dönem olmuş, aynı zamanda Türkiye’deki gençlerin sesini duyurma mücadelesinin bir sembolü haline gelmiştir.
Berkay’ın 2019’da söylediği “Her şey çok güzel olacak” sözü, yalnızca bir seçim zaferinin değil, bir neslin umutlarının da taşıyıcısıdır. Türkiye’de 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerin iptal edilip yenilenmesi kararı alındığında, bu slogan muhalefetin en güçlü motivasyon kaynaklarından biri haline gelmiştir. Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran 2019’daki zaferi, Berkay’ın bu sözlerinin bir anlamda kehanet gibi algılanmasına yol açmış, genç bir bireyin spontane bir çıkışının nasıl toplumsal bir harekete dönüşebileceğini göstermiştir. Berkay, bu olayın kendisi için taşıdığı anlamı, “Hayatımın son gününe kadar bu kampanyanın sloganına ilham kaynağı olmanın onurunu yaşayacağım” diyerek ifade etmiştir. Ayrıca, “Belki yarın oyumuzla sana destek veremeyeceğiz ama benim gibi milyonlarca çocuğun bu ülkenin geleceğine dair umudu oldun. İyi ki varsın Ekrem abi” sözleriyle, genç nesiller adına duyduğu sorumluluğu dile bir kez daha dile getirmiştir.
Kişisel hayatında sade ve mütevazı bir profil çizen Berkay Gezgin, ailesiyle yakın bir bağa sahiptir. Hatay’ın Samandağ ilçesine dayanan kökenleri, onun kültürel kimliğinde önemli bir yer tutar. Ailesi, onun hem eğitim hayatında hem de toplumsal meselelere olan ilgisinde her zaman destekleyici bir rol oynamıştır. Berkay, Hatay’a olan bağlılığını zaman zaman sosyal medya paylaşımlarında dile getirmiş, memleketine duyduğu sevgiyi “Köklerim Samandağ’da, ama dallarım İstanbul’da” gibi ifadelerle anlatmıştır. Bu, onun hem yerel hem de ulusal kimliğini bir arada taşıdığının bir göstergesidir.
Berkay Gezgin’in hayatı, cesaret, umut ve mücadeleyle dolu bir yolculuktur. 22 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak, Türkiye’nin hem geçmişinde hem de günümüzde konuşulan bir figürü haline gelmiştir. Onun hikâyesi, bir gencin spontane bir anla nasıl bir toplumu etkileyebileceğinin ve bu etkinin yıllar sonra bile nasıl devam edebileceğinin kanıtıdır. Tutukluluğuyla ilgili süreç devam ederken, “Her şey çok güzel olacak” sözü, hâlâ birçok insan için bir ilham kaynağı olmayı sürdürmektedir. Berkay’ın yaşam öyküsü, sadece bir sloganın ötesinde, bir gencin idealleri, hayalleri ve mücadelesiyle dolu bir destandır. Onun adı, Türkiye’nin yakın tarihinde, umudun ve direncin simgesi olarak anılmaya devam edecektir.
Bir yanıt yazın